10 Nisan 2012 Salı

31. İstanbul Film Festivali'nden bir izlenim; "HİCAZ"


                Erdal Rahmi Hanay'dan keyifli bir film, Hicaz. Beyoğlu Sineması'nda izlediğim filmde kendi içinde karmaşık, birbiri ile ilişkiziz hayatlar konuyu teşkil ediyor. Buhranlı çehrelerin İstanbul'daki izleri. Kıyafetlerde ve bir çift ayakkabıda izlerin birbirine temas eden gölgeleri. Kurgu olarak tatmin edici olmasa da fotografik olarak doyuma ulaştığım bir filmdi. Müzik Erkan Oğur'a ait ve filmde görsel lezzeti fevkalade tamamlıyor. Derya Türkan'ın kemençe ile Hicaz alemindeki gezintileri ile başlayan film benden ilk artı puanı alıyor. İlerleyen dakikalarda Mehmet Kemiksiz'in sesinden İstanbul ezanı eşlik ediyor gezindiğimiz sokaklara.
     Beş farklı hikaye arasında mekik dokuyan zihnim anlamaya çalışmayı bırakıp, görselliğin ve müziğin ahengine kendini salıyor. (çağdaş film sanatından hala çok bir şey anladığımı söyleyemeyeceğim:)
     Genç yönetmen film bitiminde yaptığı açıklamada bu defa kopuzu yerine kamerasıyla taksim yapmaya çalıştığını, yanlış nota basa basa doğru sesi basmayı hedeflediğini ifade etti.
     Başarılarının devamını diliyor, diğer iki makamdaki filmlerini merakla bekliyoruz...